NAZ büyüyor

Lilypie - Personal pictureLilypie Third Birthday tickers

11 Haziran 2013 Salı

Naz 18 aylık :)

Kelebeğim, ruhum dün tam 18 aylık oldu. Tam 1,5 yaşında. Bu ay inanılmaz bir değişim içindeydi Naz. O kadar hızlı öğreniyor, o kadar hızlı değişiyor bazen çok şaşırttığı oluyor.

18. ayımız da malesef hastalıklarla bitirdik. Su çiçeği bitti bir iki kabuk kaldı vücudunda ama onlarda küçüldü. Hemen ardından ateşlendi. Of of yani anlatıyorum ama ben bile sıkıldım doktor, ateş, hastalık, şurup olaylarından ama ne yapalım allah daha büyük çözümü olmayan dertler, hastalıklar vermesin.
Naz'ı ateşli halde bırakıp önceden planladığımız seyahate çıktık malesef cumartesi günü eşimle ama aklım Naz da kaldı tabi. Nazıda götürürsek daha da hastalanacağından korktuk , ananesiyle bıraktık.

İzmire gittik eşimin ailesini ziyarete. Arkadaşlarımızla buluştuk. K.pederim rahatsız onunla vakit geçirdik.
Pazar akşam geç saatde döndük. Baktımki ağzında dilinde kırmızı-beyaz karışık şeyler var hadi dedim doktora. Bu defa faranjit olmuş :( Antibiyotik içiriyorum. Yani bu sene geçirmediği hastalık kalmadı . Çok üzülüyorum ama isyan etmiyorum. Çok yorulduk ama kızım yanımda. Olsun geçecek bunlar.

Bu arada babam da ufak bir kaza geçirdi ve ayağı bileğinden kırıldı. Yani bizden hastalık haberleri bitmiyor. Ayak alçıda evde yatıyor. Biran önce eski sağlığına kavuş babacım .

Böyle yoğun bir hafta sonu geçirdik. İşteyim ama henüz hala çok yorgunum. Hastalık ve bizim yokluğumuzdan dolayı Naz uykuyu iyice sapıtmış dün gece 1 di uyuduğunda ve durmadan ağladı. Bu kadar hastalıkdan sonra Naz' ın huyu suyu değişti tabi. Herşeye ağlıyor mızmız yapıyor sadece babasını istiyor. Baba , babam , babam , baba diye ağlıyor. Yine bu ara babacıyız yani.

Bu ay sanki herşeyi bizim gibi anlayacakmış gibi aklı fikri değişmiş bir çocuk oldu bizim boncuk. Her dediğimizi anlıyor. Televizyonu aç, kumandayı getir, çekmeceyi kapat, sütünü al yatağına git, en çok sevdiği cümle hadi gidiyoruz gel cicilerini giyelim :) normalde çığlık çığlık giyiniyoruz ama gezme için hazırlanırken kendisi gelip uzanıyor önüme, tokalarını , ayakkabılarını buluyor. Eğer hazırlandıysa asla beni beklemek istemiyor. Gezmeye olan merakımız bitmiyor yani.

Ailemizi zaten biliyordu ama şimdi komşu, akraba, tanıdık, esnaf herkesi isimleriyle tanıyor. Pide salonunda Mehmet var usta. Geçerken bazen pide veriyorlar Nazı çok seviyorlar. Mehmet e memee diyor.
Ben : Mehmet sana ne verdi annecim .
Naz: 'Meme Mama' cevap veriyor. Mehmet mama vermiş yani.

Ben: Gülizar(kuzenim) da çikolata yokmuymuş Naz?
Naz: Va va (var var demek oluyor)

Goooo herşeyi atıp goooo (gol) diyoruz.

Yuvarlanıyoruz , gıdıklıyoruz , düşer gibi yapıp BAMMM diyoruz. Düşmek bammm yani.

Çişşş şişşş, su yada süt gösteriyor. Henüz süt su kelimeleri duymadık.

Baba  ve dede kelimelerine  'M' harfini ekledi. Babamm, dedemm diye geziyor ortalıkda.

Dayı ya 'gaga' diyor :)

Motorla gezmenin adı 'dıv dıv dıv' birde elleriyle yumruk yapıyor güya motora gaz veriyormuş gibi.

Köpek dişleri tamamlandı. 4 tanesi de çıktı. 2 altda , 2 üstde. Artık dişleri fırçalamaya başladım. Bir sonraki postumda anlatıcam bunuda.

Artık hiç emeklemiyor, hep yürüyoruz ama denge çoğu kez yok, pat popo üstü düşüyor , bamm diyor tekrar kalkıyor. Sorun yok yani :)

Çocuk görmesin hepsine sarılmak istiyor. Parkda yolda sokakda çocuklara ve top oynayanlara hastayız. Geçenlerde parkda kova, kürekle oynayan çocuğun kovasını küreğini aldı kumlarla birlikte yarım saat oynadı. Ama sıkıldı kalktı.

Ağlarken INNEE (yani anne) diye ağlıyor ama asla bana anne diye seslenmiyor. Çoğu zaman banada nene diyor ananesine hitap ettiği gibi ...

Bu arada evde heryerde pisi pisi arıyoruz ama naz pişi piişşii diye sesleniyor. Sonrada açıyor ellerini omuzlarıyla yok diyor.  Isır ısır doyamazsın.

Bende annelik tecrübelerime o büyüdükçe yeni şeyler ekliyorum. Hastalık ve çocuk hastalıkları ilaçları uzmanlık alanım oldu. Doktora gitmeden zaten ben başlıyorum ilaçlara çoğu zaman.

Herşeyden önce sabrı öğrendim. Eskiden %10 kadar sabrım var ise Naz dan sonra %90 çıktı. Bazen öyle anlayışlı oluyorum inanamıyorum. Onu yatıştırmaya çalışırken bazen kafamda huni, bazen göbek atarken buluyorum kendimi. Bazen ben bile yaptıklarıma ve bu kadar olgun davranabildiğime inanamıyorum ama
annelik bambaşka, çok başka.

O büyüdükçe işler zorlaşıyor ama bir yandanda fazlaca keyif alıyorum. Konuşamadan mimiklerle saçma sapan hecelerle anlattıkları beni mest ediyor. Sıkasım, ısırasım geliyor ama sıkıntıya gelemez kuzucuk.
Bizden 18. ay notları şimdilik bu kadar

sevgiyle, barışla, huzurla, marjinal ve çapulcu kalın :)


2 yorum:

  1. Canımm çok geçmiş olsun... Çok üzüldün bu sene ama büyüdükçe azalıcak hastalıklarınız inşallah..
    Babana da geçmiş olsun çok üzüldüm.. yaşlandıkça bizim babalar daha bi sakar oluyolar sanırım :)öptümmm :)

    YanıtlaSil
  2. teşekkürler ececim. bu motorlar hem kolaylık hem tehlikeli am abizim gibi küçük yerlerde yaşayanlar için şart. yapacak bişi yok 1 ay yatacak artık. Bunada şükür. öpüyorum tatlım

    YanıtlaSil

Hayat paylaştıkça güzel.Siz de fikrinizi yazın ve paylaşın :)