NAZ büyüyor

Lilypie - Personal pictureLilypie Third Birthday tickers

16 Temmuz 2013 Salı

Deniz, güneş, sahil ve biz...



Uzun zamandır yazamıyorum . Hem işlerin yoğunluğu hemde tembellik ettim biraz sevdiğim blogları takip edemiyorum. Tembelliğimi bugün bozuyorum ve son zamanlarda neler neler yapıyoruz başlıyorum anlatmaya..

Naz artık 19 aylık ve büyümüş de küçülmüş gibi. Anlamadığı anlatamadığı bişey yok.
Tek tük kelimeler ve vücut işaretleriyle her istediğini yaptıran küçücük şımarık bir kız çocuğu oldu .
Yeni kelimeler ekliyor hergün. Bu ara dül (kuzenim Gül) , Ayoo(alo) , Non (don) , apla (abla)
abe (abi) ayrıca sürekli düştüğü için BAMM kelimesini çok sık kullanıyor.
pepe , bebe diyebiliyor ama kendilerini 5 dk izliyor. Sonra hemen nereyi nasıl karıştırsam derdinde. Bu ara inanılmaz hareketli asla durduğu yerde durmuyor. Sürekli peşindeyiz ama gözümüzün önünde kaç defa düşüyor sayamıyorum. Dizi, burnu hep yara içinde erkek çocuğu gibi. Geçen gün yatak odasına girdi önce parfüm şişelerinin sesini duydum koştum, onları toplarken aynanın önündeki toka sepetini çekti bütün tokalar yerde,  tokaları toplarken kitaplarıma yönelmiş hepsi yerde. Yetişemiyorum. Bende enerjisi düşük biri olarak bu kadarına yetişemiyorum
Her dediğimizi anlayıp yapması karşılık vermesi çok hoşumuza gidiyor. Götür getir işlerini çok iyi yapıyor. Bulaşık makinesindeki temizleri o çıkartıp tek tek bana veriyor ben yerine koyuyorum. Çok yardımsever ama en son makinenin içinden çıkartıyorum kendisini :) 
 Ne kadar çabuk geçti ne kadar çabuk büyüdü 19 ay bana hala çok küçük ama Naz büyük abla gibi yanımızda. Herşeyi inceliyor , öğreniyor, öğrendiklerini uyguluyor, konuşmaya çalışıyor. Bizim için hem yorucu hemde çok zevkli bir dönem çok hızlı gelip geçiyor. Nice ayların, yılların olsun canım kızım.

Bu ara hafta sonu yani pazar günleri deniz kenarındayız genelde. Naz denize bayıldı. Çığlıklar atıyor, derinlere gitmek istiyormuş. Kenarda kovalarıyla saatlerce oynuyor. Üşüyor, titriyor ama sudan çıkmak istemiyor



Deniz kenarında püfür püfür esen hafif rüzgarda melek gibi uyuyor. Çok şükür bu sene sıcaklar bunaltmadı
Daha rahat bir yaz geçiriyoruz geçen yıla nazaran. Gündüzleri sıcak ama akşama doğru hafif serinliyor. Çok hoş bir yaz geçiriyoruz ilk defa bu sene yazdan büyük zevk alıyorum. Çocuğum olunca yaz aylarının kıymetini anladım çünkü üşüdü, hasta oldu derdi yok , sıkı sıkı giydirme derdi yok. Bezini doldurduğunda hemen yıkanıyoruz soğuk derdi yok. Çok rahat ettim çok. Sanırım bunca sene sonra Naz bana yazdan zevk almasını öğretti. Merakla daha neler öğretecek kızım diye bekliyorum.


Akşamları yemekden sonra parka gitmeye çalışıyoruz ama her akşam mümkün olmuyor bazen ben yorgun oluyorum ,  bazen eşim ama yinede çoğu akşam çay bahçesi ve park yapıyoruz. Naz parka bayılıyor ama birde diğer çocukları iteklemese çok sevinicem.

Bende hiç bir şeyin farkında olmadan koşuşturma içindeyim. Sabah işe geliyorum yaz ayları turizm bayağı yoğun ve hareketli ama geçen senelere göre daha az turist var bodrumda. Akşam koştur koştur eve gidiyorum çünkü annem bayağı yorulmuş oluyor Nazı alıyorum eve iniyorum yemeği hazırla, yedir, içir topla :) Çay bahçesi ya da park sonra eve gelip tekrar ertesi günün yemeğini hazırlıyorum. Çamaşır , ütü pilim bitmiş vaziyetde 1 gibi ancak yatağa giriyorum. Sabah tekrar aynı maraton. Pazar günleri deniz keyfi derken yaz yine çok yoğun ve ben çok yorgunum nedense. Sağlığımız yerinde olsun bu işleri yapalım yeter diye dua ediyorum ve sevdiklerim hep yanımda olsun.

Bizden şimdilik bu kadar.
Sevgiler

2 yorum:

  1. oy oy hilalim hem annelik hem ev hanımlığı hem iş çok zormuş çook:))
    şimdi diyorum gençliğimde, bekarken biraz daha uyuyaymışım eyimiş :))))

    YanıtlaSil
  2. evet esram çok çok zormuş bize göre değilmiş dimi? uyku stok yapılabilseydi keşke bende yapsaydım ama malesef :)

    YanıtlaSil

Hayat paylaştıkça güzel.Siz de fikrinizi yazın ve paylaşın :)