NAZ büyüyor

Lilypie - Personal pictureLilypie Third Birthday tickers

15 Mayıs 2014 Perşembe

Buralardayız :)

Yine uzun bir ara oldu, monoton ve hızlı akan hayata esir oluyorum malesef. İş yerinde sezon açıldı artık daha yoğun çalışıyoruz. Akşam 7 de çıkıyorum. Eve atar atmaz kendimi Naz la hem keyifli, hem hızlı, hemde biraz yorucu geçiyor. Bütün gün bizi çok özleyen kuzucuk akşamları yapmadığını bırakmıyor. İstekleri bitmiyor ve anında olmasını istiyor. Daha istemeye başlarken ağlıyor. Annecim ağlamadan söyle ben zaten yapacağım diyorum ama nafile. Zorlanıyoruz, o da , biz de...
Bu arada evde köklü bir değişiklik yapıyorum. Naz' a oda hazırlıyorum. Yatak odalarında yer yerinden oynadı. Akşamdan akşama fırsat buldukça yaptığım temizlik ve toparlama işlemleri henüz hala bitmedi. bu arada bahar temizliği adı altında evde temizlenmedik delik, yıkanmadık birşey bırakmıyorum. Çok zorlandım ama sonunda güzel olacak.
Naz ın odasında bir kaç eksik var. Dün akşam ilk defa ayrı odada kendi yatağında uyudu. Çok tedirgindim ama sabah 7 ye kadar hiç sesi çıkmadı. 7 de büyük bir ağlama ile al beni dedi :) Sanırım alışacak.
Günler böyle akıp geçerken Naz da büyük değişimler sözkonusu. Büyümüş de küçülmüş küçük bir papağan var artık evimizde. Artık 29 aylık ve herşeyi rahatlıkla konuşuyor. Kendi yemeğini kendisi yemek istiyor. bazen çatal-kaşık la bazen elleriyle ama hiç bir zaman tabağını bitirmiyor. İştahsızlık her zaman ki gibi hat safhada. Bazen tüm gün doğru dürüst birşey yemediği oluyor. Bende akşam 8,40 gibi başlayan çizgi film  dora yı izlerken ne istersem yediriyorum :)
Sağlık ocağına son gittiğimizde 89cm / 11,5 kg çıktı. Ortalamalara göre kilo biraz az.
                              Ağlama krizleri pek bitti sayılmaz ama şiddeti azaldı diyebiliriz.
Artık bıcır bıcır susmayan bir Naz oldu karşımızda. Herşeye neden, niye, niçin diye soruyor, gerçekden  zormuş bazen hepsine yanıt bulunmuyor.
Hapşırıyorum ,çok yaşa anne diyor Geceleri ben onu değil o beni pışpışlıyor ve uyuşunda büyüşün menim kıjım okullara gitşin menim kıjım diye ninni söylüyor. Yemeğini yediğinde bazen ananesine eline şağlık diyor. Anneler gününde günün kutlu olsun annecim diye yanaklarımı öptü. Ötesi yok bence , bu bile yeter :)
Henüz hala annemlerle yakın oturmamımızın sıkıntısı devam ediyor. Aşağı iniyoruz, ananemle dedem de gelsin krizi, annemlere yukarı çıkıyoruz, evimize gidelim krizi devam ediyor. Şımarıklığı söylemeye gerek yok. Kimsenin canı yansın istemiyor, çok duygusal , yaşına göre oldukça anlayışlıda bir çocuk, bazen şaşırtıyor beni.
Hala evle değil, dışarıyla alakası çok. Hep Gezmek , koşmak, parka gitmek, incelemek, keşfetmek istiyor.
 Atları ziyarete gittik midilli atlarına bindiririm diye düşünmüştüm ama onlar da yokmuş. Büyük atlardan ve seslerinden oldukça korktu ama yaklaşmakdan geri kalmadı :)

Bazen akşamları çizgi film izliyoruz, bazen KOŞMAK oynuyoruz, bazen de müzik söylüyoruz.
Ama asla oyuncaklara binmek ve parklardan vazgeçemiyoruz.

 Bodruma bahar geldi hatta denize girenler çoğunluk da :) Nasıl bir yaz bekliyor bizi bilmiyorum.Ben yaz aylarını sevmiyorum ama Naz için biran önce gelsin ve pazar günleri denize gidelim istiyorum. Naz için çok güzel bir aktivite, şimdiden dilinden düşürmüyor.
Hayat böyle akarken bende çoğu zaman yorgun, bazen isyan da, bazen bezmiş, bazen çok mutlu ve umutlu oluyorum. Bu dengesiz ruh halimin aksine günler de bir o kadar monoton geçiyor.
Şimdilik bu kadar
Sevgiler

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Hayat paylaştıkça güzel.Siz de fikrinizi yazın ve paylaşın :)