NAZ büyüyor

Lilypie - Personal pictureLilypie Third Birthday tickers

6 Şubat 2013 Çarşamba

tatilden güneşli bir gün..


Bugün hava kapalı , yağmur ha yağdı ha yağacak ama sıcak montsuz gezilecek sıcaklıkda hemde Bodrum da hava. Biraz melonkolik olurum ben böyle havalarda. Eskileri, yenileri, geleceği, dünü, bugünü, aklıma ne geldiyse düşünür de düşünürüm. Bugün sabah Naz' ı yine kontrole götürdüm ultrason çekildi karnından, çok şükür anormal hiç birşey yok. Trombosit 809 çıktı yine yüksek öğleden sonra 9 eylüldeki doktorumuzu arayacağım. Bakalım ne diyecekler? Havanın karamsar olmasına inat doktor kötü, karamsar şeyler söylemeyecek, inanıyorum buna. Bunları düşünürken, havada üstüme üstüme kararınca dedim ki tatilde kızımla geçirdiğimiz güzel , güneşli bir Bodrum gününü yazayım , biraz havamız değişsin

13 ocak bir pazar günüydü. Sanki bana tatile hoşgeldin güneşiydi. Babamız yoğun bu ara, pazar olmasına rağmen işteydi,bizde kızımla güneşi kaçırmak istemedik attık kendimizi sokağa.
Naz park da oynadı, salıncağa bayıldı, kahkahalar attı etrafa. Aşağı inip parkda dolaşmak istedi ama annem dedim sen yürüyemiyorsun. İnşallah o zaman gelir, bol bol koşturursun parklarda :)

Sıkı sıkı tutdu salıncağın demirlerini, canı da kıymetli kendini garantiye alıyor.
yürüdük de yürüdük . Normalde çok sevmem yürümeyi ama kızımla herşey güzel, herşey başka
Oturduk sahil kenarında bir kahveye, ben orta şekerli kahvemi hüpürdetip, sigaramı tellendirirken Naz da meyve püresini yedi. Dışarı çıktığım zamanlarda genelde alıyorum bu kavonoz mamalarından. Naz bayılıyor sebze mamalarına ve meyve pürelerine ama kavonozlara evde yapılanlara HAYIR :)

Biraz oynadı gözlüğümle, çantamı karıştırdı ve sonunda yoruldu
Sütünü içti
O mis gibi havada ciğerlerine dolan bol bol oksijenin sayesinde anında uyudu.


Ben biraz daha yürüdüm, fotoğraf çekip manzarayı izledim
Bayılıyorum böyle güneşli günlerine memleketimin ama kış güneşine tabiki. Hafif soğuk, güneş kocaman sapsarı, deniz pırıl pırıl, hele denizin kokusu misdir mis, gitmez burnundan günlerce kokusu.
Hele bir de hafta sonu ise herkes sokakdadır. Sahilde kahvelerde çaylarını, kahvelerini yudumlayanlar, elele tutuşmuş genç, yaşlı sevgili ya da karı kocalar, çocuğunun elinden tutmuş parka getiren anne-babalar, geceden kalmış daha yeni ayılan gözlerini ovalaya ovalaya kahvaltı yapanlar, çokdan uyanmış güneşe karşı buz gibi birasını, çerezini önüne koymuş yudumlayanlar, güzel havayı görüp hemen güneşli bir yere kendini atmış hor hor, kaşına kaşına uyuyan sokak köpekleri, güzel havada yüzü gülen esnaf...Hepsi müthiş haz verir insana, o kış güneşinin açışı gibi insanların da, doğanın da açtığını, bir hayat kıpırttısı olduğunu anlatır sana herşey. Senin de için içine sığmaz eve girmek istmezsin.
Ama ben çok kalamadım, kuzuğu gelip yatağına yatırdım rahat rahat uyusun diye. Binlerce şükür bu günleri gösterene, sağlımızı verene, çok şükür evladımızı bize verene, çok şükür bu güzellikleri gösterine.
Çok şükür
Sevgiler

4 yorum:

  1. ah ah çok özledim bodrumumu ya hiloşum :))

    YanıtlaSil
  2. nereye gidersen git bir başkadır Bodrum dimi esracım? bende seni çok özledim tatlım! en kısa zamanda görüşelim artık dileğiyle.öpüyorum seni ve ayazı..

    YanıtlaSil
  3. yazı da kışıda başka güzel ama ben ara mevsimlerini daha çok seviyorum..

    YanıtlaSil
  4. herşeyi güzel ama dimi pelincim:) yaz hariç hepsi güzel mi ne sanki :)

    YanıtlaSil

Hayat paylaştıkça güzel.Siz de fikrinizi yazın ve paylaşın :)