NAZ büyüyor

Lilypie - Personal pictureLilypie Third Birthday tickers

25 Mart 2013 Pazartesi

Anlat anlat bitmez!


Naz' la abimin düğünden pozumuz.

Bu ay çok yazı hazırlayamadım bloğuma. Bir sürü şey birikti. Sonra yazmaya başlayınca yazım çok uzun oluyor. Umarım okuyanları sıkmıyor :)
16 Mart bahsettiğim gibi abimin düğünü vardı. Kızımla cicilerimizi giydik, gittik ama 1 haftadır evde olan kalabalık , düğünde kalabalık ve ses benim kuzucuğumun düzenini bozdu ve yordu. Güzel bir geceydi çok oynadık, çok eğlendik. Naz gündüzde az uyumanın etkisiyle bayağı sinirli tavırlar sergilemeye başladı ki anladım uykusu geldi ama o sesde uyuması imkansız. Biz bebek arabamıza bindik , doğru dışarı, otopark da arabasında bir ileri bir geri 5 dk da uyudu. Bu arada ben tam takı kısmında bebişi uyutmaya çıktığım için çok şey kaçırmadım.Oynamaya devam ama bir sonraki günler ayaklarımın üstüne basarken az canım yanmadı :)
Canım abime ömür boyu mutluluklar diliyorum.

Gelelim Naz' a
Neler yapmıyorki neler! Evde şöyleyiz . Hilal koş koş bir bak boncuğa neler yapıyor? Ya da ben eşime sesleniyorum koş koş. Bu ara boncuk uyuduğunda biz yalnızken sadece kızımızdan konuşuyoruz. Şöyle yaptı böyle yaptı. Ya allahım ne güzel bu halleri hergün yeni şeyler öğreniyor. Ama benim kızım gibi cadıysa biraz sinirleriniz yıpranıyor, sabrınız zorlanıyor. Çünkü evde herşeye ama herşeye ağlayan çığıran bir bacaksız var. Eşimin deyimiyle 'bacaksız terörist' var. Uyuyunca ortalık süt liman sakin görseniz, uyurken seviyoruz, kokla kokla doyamıyorum.
İki azı dişimiz çıktı, toplam 10 tane dişimiz oldu 4 yukarda 4 aşağıda 2 de azı. Biraz rahatladı ve uykusu düzene girdi sayılır. Yani 'o zorlu 15. ayımız' yazısından 1 hafta sonra düzene girdi , itiraz etmiyor uyku için, 10 gibi gidiyoruz yatağa, 10,30 bazen 11 bazen hemen 10 da uyuyor ama çığlık atıp, katılırcasına ağlamıyor çok şükür. Ağlarsa salona gidiyoruz bak bütün ışıklar kapalı, herkes uyumuş bizde yatalım annecim diyoruz ve yatağa dönüyoruz, ikna oluyor. Eğer babanın evde oluğunu biliyorsa sütünü içerken biberonu bırakıp 'BABA' diye sesleniyor ve yalancı sahte acıklı acıklı ağlıyor. Çok fena bu bücür. Tabi babası hemen koşuyor. Alıyor birimizi sağına birimizi soluna kendide bir sağa bir sola döne döne hemencik uyuyor.
Baba yoksa biz ya kucakta ya ayakta sallanarak uyuyoruz. Bu arada dişler çıktıkdan sonra iştahı biraz olsun değişti. Öyle dediğime bakmayın tabak tabak yemiyor ama en azından eskisine göre çok iyi , çoğunlukla bitirmeye yakın bırakıyor. Tabi tadını sevmesi lazım.Kahvaltı yapmıyor hala. Sabah 8,30 gibi süt içiyor. 9,30 gibi kalkıyor ama kahvaltıdan bir lokma almıyor. Kahvaltı için neler yapıyorsunuz, önerileri olan var mı?


Hala konuşamıyor ve yürüyemiyor. Söylediği kelimeler; baba, dede, gaga, havhav,al ve anlamsız bir sürü hece. Herşeyi anlatıyor ama çok güzel ısırasım geliyor.
Yürümek istiyor'kın kın kın' diyor. Elimizi tutuyor, hadi tek elle yürü annecim diyorum , hayır olmaz 'ıh ıh ıh' öbür elimide tutuyor. Henüz cesareti yok sanırım. Dedimya çok temkinli diye, sandalyenin altından bile geçerken kafasını eğiyor. Kazalar çok oluyor ama sakarlığından oluyor genelde :) Yürüyoruz tabi iki elinden tutuyoruz ama bu saatlerce devam etse bıkmıyor, belimiz acıyor artık eğilmekden.Gideceği yönü kendisi belirliyor, kendi istediği yere gidiyor.
Ayşe yengemiz var hasta oldu geçenlerde ağzını kapatarak öksürdü. naz gördü her dakika taklidini yapıyor. Ayşe nasıl öksürdü diyoruz. Eliyle kapatıyor ağzını 'öhü öhü' yapıyor.
Ayıcık var evimizde oyun oynarken kızım koş bez getir ayıcık altına yapmış. ' ehh ehh' diyerek koşa koşa bez getiriyor. Ayıcığı ayağımıza yatıyoruz ee ee sallıyoruz, vuruyor ayıcığa atıyor ayağımızdan kendi yatıyor.
Bir yerde gördüğü telefonu, eşyayı sahibine götürüyor 'ah ah' gibi bişey söylüyor al diyor.
Herkese öpücük veriyor. Hele mont, bere, ayakkabı giydiği anda 1 saniye bile evde kalmak istemiyor. Çıkana kadar ağlıyor ve çıkarken evde birileri varsa onlara, yoksa boş eve öpücük veriyor. Ananesi uzak bir yere gitse arıyoruz telefonla konuşuyor güya, öpücük ver annecim diyorum muckkk diye kocaman öpüyor telefonu. Sonra o da bizimle gülüyor.
Bayılıyor kucağımızda dans edelim. El çırpıyor, bodrumun yöresel zeybek müzikleri çıkınca kaldırıyor kolları havaya .
Ezan sesini duyunca amin yapıyor. Kim öğretmiş bilmiyorum ama görünce çok şaşırdım.
Pipetle içecek içmeye bayılıyor. Oyun gibi geliyor ona. meyve suyu, ayran, su herşeyi pipetle içmeyi seviyor. Ama çok dikkatli olmak lazım zira kendi içmek istiyor ittiyor ellerimi tutuyor ayranı bir sıkıyor hopp her yer, üstü başı ayran oluyor.
Altını aldıkdan sonra eghe eghe diyor bezini gösteriyor. Ayrıca galiba naz kaka yapmış pööf çok kötü koktu diyorsak . hemen bakıyor altına, tutuyor bezini, eğer yapmışsa eeh ehh diyor.
Aaa naz baba nerde, kitap nerde, kuş nerde diye sor NERDE sorusunu sorduğumuz anda ellerini iki yana açıyor, yok gibisinden bir yüz mimiği yapıyor. Hiçbirşeyin ya da kimsenin nerde olduğunu bilmiyor :)
Kitabımıza bakıyoruz bu ara bol bol, kuş, köpek, inek, kedi gibi hayvanları inceleyip seslerini dinliyoruz ama tabi tek başına olmaycak benimle bakacak illaki!
Geçenlerde benim ofise geldi. durmadı çığlık atıyor bende aa bak annecim kumanda(klima) bak kapağı var açılıp kapanıyor diye oyalamaya çalışıyorum o ııhh ıhh diyor klimaya tutuyor aç diyor. Yani bücür sen kapağıyla oynasana, nerden biliyorsun onun klima kumandası olduğunu.
Beni şap şap vurarak seviyor. Gerçi kendi yaşıtlarını da görünce sevinç çığlıkları atıp vuruyor. Tabi anneleri hemen kaçırıyor bebeklerini :) Ne yapayım sevgi anlayışı bu ,ben her seferinde ıı ıııı bak böyle sev diyorum ama anlamıyor. Anlamak istimiyor.
İnsan canlısı, hele çocuklara bayılıyor kaç yaşında olursa olsun çağırıyor yanına gel gel yapıyor eliyle :)
İşi gücü bizim hayatımıza dahil olmak, müdahale etmek, bizim yaptıklarımızı izlemek, incelemek. Asla tv ve oyuncak dan zevk almıyor. Bakalım bana bebek, tencere , tava alın dediği günler olacak mı?
Onunla ilgili konuşulduğunu anlıyor, söylediklerimizi anlıyor. Koş kızım babana götür, getir. Yürüse sanırım daha çok iş yapacak evde :)
En önemli haberimiz ise geçenlerde kan tahlilinde yüksek çıkan trombosit değeri normale döndü çok şükür. Tekrar getirmenize gerek yok dedi İzmir 9 eylüldeki doktorumuz. Bi ohh dedim bu sonuçdan sonra, tekrar binlerce şükür bu günümüze
Sevgiler



2 yorum:

  1. ana kız harikasınız..
    yürümesi konuşması için acele etme.. herşey zamanı gelince oluyor :)

    YanıtlaSil
  2. teşekkür ederiz emrecim. yok takmıyorum kafama ama kendisi çok sinirleniyor :) sevgiler

    YanıtlaSil

Hayat paylaştıkça güzel.Siz de fikrinizi yazın ve paylaşın :)