NAZ büyüyor

Lilypie - Personal pictureLilypie Third Birthday tickers

23 Haziran 2014 Pazartesi

Pazar günlerimiz..

Deniz sezonumuzu açtık geçen hafta babalar günüydü ama babamız çalışmak zorundaydı bizde kızımla öğleden sonra attık kendimizi denize. Simidine oturup deniz de çok eğlendik ana-kız. Mısır yedik oturduk, kova-kürek oynadık . Ama Naz sürekli anne kovaya su doldurup gelirmisin deyince ve bunun sonu gelmeyince Naz başka bişey oynayalım dedim :) Eğlenceli başbaşa güzel bir gün geçirdik ama dayanamadı dönüşde eve varmadan uyudu kaldı kuzucuğum
 

Bu pazar yani dün yine yalnızdık kuzucuğumla. Denize gitmek biraz yorgunluk geldi, üşendim, bende kuzenime gittim kocaman bir bahçede oturuyor kuzenim içinde ağaçlar, meyveler, hayvanlar doğal bir yer. Çocuklarla birlikte attım Naz' ı çamurların içine biraz garip geldi , yok ayağım yok elim pislendi derken alıştı. çamurdan pastalar, evler yaptılar, kediyle oynadılar, dalından armut yediler. Bende kuzenimle hasret giderdim çünkü uzun zamandır oturamamıştık. Çaylarımızı, kahvelerimizi ceviz ağacının gölgesinde içmek çok zevkliydi. En kısa zamanda tekrar gitmek arzusuyla geri döndük eve. Kuzucuk hemen banyo yaptı ve yatağa gitti. Bu sabah işe gelirken arkamdan çok ağladı :( Sanırım naz benim çalışıyor olmama asla alışamayacak :( 

16 Haziran 2014 Pazartesi

2,5 yaşındayız



Artık tam 2,5 yaşında 30 aylık bıcır bıcır bir Naz var karşımızda. Bazen yaşından büyük söylediği cümlerle,bazen çığlıklıkları, ağlamalarıyla, bazen laf anlamayan tutdurmalarıyla sabrımızı zorlasa da çok mu çok sevimli, çok tatlı bir dönemdeyiz sanırım. Hiç susmuyor diyebilirim. Uykusunda bile dönüp cevap verip tekrar uykuya dalıyor. 
Hayatına giren her yeni şey, gördüğü, duyduğu herşey çok ama çok ilgisini çekiyor ama biraz ayran gönüllü çok ilgi duyduğu şeyden buz gibi soğuyabiliyor. 
Sürekli anne şimdi napacağız diye soruyor. Herşeye neden anne, niçin anne diye soruyor. Bazen tıkanıyorum ama çocuk diliyle anlatmaya çalışıyorum. Adını, soyadını ve yaşını söyleyebiliyor. Bazı şekilleri örneğin yuvarlak ve üçgen her yerde bulmaya çalışıyor. 
Oyuncaklarla hala pek ilgisi yok sadece bir arkadaşı gelirse oynuyor ve tabiki paylaşamıyor. Ben eğer bir oyun kurarsam o zaman eşlik ediyor. Hala dışarda olmayı, parka gitmeyi oyuncaklara tercih ediyor. Yani sosyalleşmeyi seviyor ama sende anne diyor yani beraber. Bazen 1 saat dışarda kalsa yetiyor bazen hiç eve dönmek istemiyor. Ruh haline göre ayarlamaya çalışıyoruz. 

 Benim yemeğim bitince afeyin anne. Alkışş diyor. Ama kendisi asla yemeğini bitirmiyor. Bu ara büyüme sütüne bahane buluyor iki yudum alıp bahaneler uyduruyor içmemek için, yok sıcak, biberon akmıyor, anladım ki içmek istemiyor. Sanırım inek sütü denicem artık ve günde bir defa vericem. şimdiye kadar günde 2 biberon içiyordu sanırım artık sıkıldı. Herşeyden mutlaka bir yada 2 lokma yiyor ama 5-6 lokmayı  geçmiyor bir öğünde yediği. Çok üzülüyorum.
 Tuvalet işi biraz uzun bir mesele şu anda kısaca bahsetmek istiyorum. Yok asla söylemek istemiyor. henüz başaramadık. Geceleri uykuda baş parmağını emmeye devam ediyor ve parmak artık nasır tutdu diyebilirim, bundan vazgeçirmek için arayışlara girdim. Uykuya dalmak için burun oynama alışkanlığına son sürat devam ediyor.
Hala çok temkinli, ürkek ve korkak. Ama çok yürekli, merhametli, metanetli ve nazlı.
Çok sıcakkanlı, anlaşamadığı kimse yok diyebiliriz. Babasına aşık ama annesiz olmaz diyen çocuklardan :)