NAZ büyüyor

Lilypie - Personal pictureLilypie Third Birthday tickers

5 Aralık 2014 Cuma

Kreş günlerimiz

Naz' lı kuzum 27 ekim tarihi itibariyle kreşe başladı. Henüz tam gün göndermiyorum. Sabah ben işe giderken 9 doğru bırakıyorum, öğlende 12,30 da annem alıyor. Alıştırma olsun bakış açısı değişsin ve sosyal ortama ihtiyaç duyduğundan kreş bizim için gerekliydi. Ben sürekli çalışdığımdan fazla etkinlikte bulunamıyor ve ona yeterli olmadığımı düşünüyordum. Bu yüzden kreş bizim çok çok iyi oldu. Kreş seçme şansım pek yoktu.Evimize en yakın olanı tercih ettik çünkü annemin öğlen alması kolay olması bizim için çok önemliydi. Şimdilik bir şikayetim yok kreşden ve tam gün göndermediğim için oyun gibi geliyor henüz hepimize. Zaten amacımda buydu. Diğer on numara olan kreşler çok uzakda ve henüz servislere binmesi benim için hiç uygun değil daha 3 yaşında. Servislerdeki hosteslere bile güvenemem. Bu sebeplerden dolayı kreşimizden memnunum. Naz öğretmenini çok seviyor. Bende kendisine çok ısındım. Umarım bu kışı böyle sorunsuz atlatırız. Ama herşey böyle güllük gülistanlık başlamadı tabiki :)
Naz 1 hafta güle oynaya okula gitti. 2. hafta aman Allahım dedim ki bu çocuğa büyük kötülük yapıyorum herhalde! ne ağlamak, ne ağlamak. Her gün sabah bıkmadan ben okula gitmek istemiyorum diye ağladı. Ben sakin olmaya çalıştım ama o ağlama krizlerine ne kadar sakin kalınabilirse ancak o kadar anlayışlı oldum.Pes edip benimde ağladığım çok oldu. Dudağımda kocaman uçuklar çıktı, 3 kilo verdim ama yılmadan her sabah götürdüm. kreşin kapısına kadar kıyametler kopuyor, kapıda hiç arkasına bakmadan içeri giriyor ve en uslu öğrencimiz diye bahsediliyor Naz' dan. Ama bu haksızlık evde bana yapmadığını bırakmadı. 1 hafta kesintisiz herşeye ama herşeye ağladı. 2.  hafta ağlamalar biraz daha azaldı. Şimdi çok daha iyiyiz çok şükür :)
Bu arada okula başlar başlamaz boğulur gibi bir öksürük musallat oldu başımıza. O ne öksürmek. Bu defa başka bir doktora gittik. Çünkü bizim doktorumuz hastanede değil kendi özel muayenesinde bakıyor. Ordan testleri yaptırmak için başka hastaneye git gel zor olur diye burda başka bir özel hastaneye götürdüm Nazı ve ne iyi yapmışım çünkü götürdüğüm doktorun uzmanlık alanı çocuk alerjisiymiş ve Naz da yüksek derecede alerji çıktı. Şıp diye çözüme ulaştık. Geceleri yatarkenaldığı ufak bir tablet ilaçla artık hiç öksürmüyor. Ama en kısa zamanda alerji testi yaptırıp neye karşı bu kadar alerjisi var bulmak gerekiyor.
Evet çok zormuş okula ilk başlatmak. Çok vicdan azabı çektim.Naz çok ağladı, bende çok ağladım ama değdi, bitti gitti o günler. Tavsiyem sabırlı ve kararlı olmak ve onlar için iyi bir şey yaptığımıza önce kendimiz inanmak sonrada çocuğumuzu inandırmak.

Herkese güzel, huzurlu günler
Sevgiler

18 Ekim 2014 Cumartesi

Biz geldik, yazmaya devam

Başlığı koyar koymaz heyecanlandım, o yazsam mı yazmasam mı kararsızlığını atıverdim üzerimden. Evet yine uzun zaman geçti. Kendi kendime uzun zamandır yazmıyorum artık bırakayım gitsin diye düşünürken aaa baktım uygulamaya koymuşum bu düşünceyi ve yazmıyorum gerçekden. Ama benim anlatmak istediğim paylaşmak istediğim çok şey var ve büyük bir kararlılıkla tekrar oturdum bilgisayar karşısına.

En son temmuzda naz ın  31 aylık anılarından bahsetmişim Naz şimdi tam 34 aylık. Şu anki haliyle temmuzda yazdığım yazı arasında büyük fark var.

Naz artık bebek değil bir çocuk olarak aramızda yerini aldı. Gayet düzgün cümleler kurup bazen arkadaş bazen kızım bazen annem tavırlarında az şımarık az anlayışlı az komik az içten ve samimi az meraklı , hepsini tek bir yerde toplamışsın gibi çok sevimli bir çocuk kendisi. Bazen ağlamaları ve tutturmaları olmasa çocuk olduğunu unutacağız, o denli yani :)

Naz istersen onu buraya koyalım, Naz istersen şunu şöyle yapalım dediğimde peki annecim sen nasıl istersen diyen benimde hayretle baktığım renkli bir kişilik zatı prenses. Artık büyük abla oldum edalarında kendinden küçüklere birşeyler öğretmeye çalışıyor, genelde uyumlu ama biraz hakim olmak istiyor herşeye. Durumu anlamadan, konuya tam olarak hakim olmadan birşey yapmak istemiyor. Evet yaşı gereği çok ama çok soru soruyor ve biraz da fazlasıyla meraklı. Mantığının alacağı şekilde inandıramazsan yandın.

Biraz fazlasıyla rahat, çok konuştuğu için yemeğini bile bitiremiyor, konuşmakdan soru sormakdan zamanında hiç bir işi bitiremiyor. Düzensiz hayatımıza bu ara yön verme çabasındayız. Kurallara ve rutinlere alıştırmaya çalışıyorum ama Naz pek kalıba girmeyi istemiyor tabi bunda gündüz ananenin bakması ve her istediğini yapması büyük rol oynuyor. Bu konuda şöyle bir çözüm buldum haftaya kreşe başlamayı düşünüyorum. Düşünmekle kalmadım gittim, görüştüm çarşambaya randevulaştık ve Naz ın kreş denemesi başlayacak. Bakalım merakla bekliyorum, önce kendimde büyük bir kararlılık oluşturmam lazım. Kreşe başlama zamanı geciktikçe aman ananesiyle mutlu, aman işte bir şekilde büyüyor, aman okula giderse hergün uyanamaz zaten, aman okulda sürekli hastalanır düşünceleri beynimi kemiriyor. O yüzden biran önce başlaması ve benimde Naz ında alışması gerekiyor. İnşallah iyi olur herşey güzel meleğim için. Durum fenalaşmaya başladığı için kreşi hızlandırdım yoksa bu kış için kreş düşünmüyordum ama naz fazlasıyla bana ve ananesine sarmaya başlamıştı, çünkü arkadaş istiyor, arkadaş olmayınca bizimle olmak istiyor. Beni hiç bir arkadaşımla konuşturtmuyor. her gece her birlikte olduğumuzda oyun oynamak istiyor, uyku ve yemek düzensizliği almış başını gidiyor, ve bunlar Naz ın gelişimini etkiliyordu. Senin için iyi olacak inşallah meleğim, annene güven :)

İşte böyle blogcanlar fazlasıyla yoğun bir yaz geçirdim kendi adıma, yorgunlukdan bittim dediğim çok ama çok gün oldu. İşler yaz aylarında müthiş yoğun, uzun çalışma saatleri, evde Naz la ilgilen derken hiç ama hiç vaktim yoktu yazmak için. Artık kışı yazarak geçireceğim eminim ve kararlıyım :)

Sevgiler




12 Temmuz 2014 Cumartesi

Naz' la 31. ayımız ve yaz modumuz...

Biz günlerimizi yine çok yoğun geçirmeye başladık. Akşam gezmeleri, dondurma ve park sefası, pazargünleri deniz organizasyonu derken günler hızla geçiyor.
Naz  31 aylık oldu. Kendi deyimiyle abla oldum ben diyor, çok yemek yedim büyüdüm diye hava atıyor ama nerde keşke yese :)
Hiç ama hiç susmuyor, asla kimseyle konuşmama izin vermiyor. Her sorusunun cevabını istiyor, ikna olmazsa tekrar tekrar soruyor. Neden anne, niçin , nasıl hiç ama hiç bitmiyor. Soru - cevap oynuyoruz.
Annanesinde otururken birden anne sıkıldım ben burdan hadi kendi evimize gidelim diyor. Bak anne izle şimdi babaannemin ödünü nasıl patlatıcam deyip kıs kıs gülüyor. Hayır anne hiç yaramazlık yapmadım ananeme diyor hergün. Uyumadığı geceler benim stres olduğumu anlıyor kızdın mı anne diye soruyor, bende hayır kızım ama üzüldüm biraz diyorum. O da bana üzülme anne ben yanındayım birazdan uyurum zaten diye cevap veriyor :) Annecim bir tane domanda (dondurma) alabilirmisin? diye soruyor hergün. Bakın ben yemeğimi bitirdim çünkü ben bilim adamıyım diyor. Yani bizi bitiriyor konuşmaları, cevapları .
Yemek ve uyku problemimiz hiç bir zaman düzene girmedi ve girmeyecek hala aynı . Az yiyor, çok zor uyuyor ve çok zor uyanıyor.
Yine zor bir ay geçirdik çünkü Naz son 15-20 gündür ne benden nede babasından ayrılmak istemiyor. Tabi bu da bir süreç alışıyor zamanla ama çok eziyet etti bir dönem.
Artık herşeyime ortak. Makyaj çantam Naz' ın en sevdiği oyuncak. Genelde saklıyorum ama bazen bir fırsatını buluyor. Geçen gün yine eline geçirmiş ve kapatıcıyı ruj diye sürmüş görünce çok güldüm. Bir de demez mi makyajımı yaptım anne ben işe gidiyorum şimdi görüşürüz diye işte o zaman ısırmamak için zor tutdum kendimi

Ayakkabılarıma bayılıyor , hergün işden gelince inceliyor beni sen ne giydin anne. Benimle aynı renk ve aynı şeyleri giymek istiyor. Çok fırlama oldu çok.
Günler hızlı geçerken Naz babası ve ananesi ile 2 günlüğüne İzmire gitti bizde arkadaşımla Bodrumun tadını çıkardık.


Babalı kızlı bir muhabbet bu ara hiç ayrılmıyorlar. Baba seni en çok seviyorum diye bağırıyor her yerde bu ara.

Söz konusu çarpışan arab aolunca büyük keyif alıyoruz.



Fıstığım halleri bir bitirim. Büyümüşde küçülmüş.
 
Son olarak da evimizin terasında her akşam yenilen yemek, içelen türk kahvesi ve bu manzara dinlendirir bizi
Bizden yaz görüntüleri bu kadar
Herkese sevgiler